Sinova Yayıncılık

16 sonuçtan 1-12 arası gösteriliyor

  • Atatürk’ten Öyküler

    75,00

    Atatürk’ten Öyküler

  • Beydili ve Ceridler Rakka’dan Sökün Edince

    180,00

    Beydili ve Ceridler Rakka’dan Sökün Edince

  • Dut Ağacı

    150,00

    Tayfun Atmaca – Dut Ağacı – Ahıska’dan Geriye Ne Kaldı?

  • Gülşen-i Raz

    105,00

    Nuh Mehmet Hamurcu – Gülşen-i Raz

    GÜLŞEN-İ RAZ

    Gülşen-i Râz; Şeyh Mahmûd-ı Şebüsterî’nin, Sühreverdî şeyhi olan Horasanlı Mîr Hüseynî-i Sâdât’in kaleme aldığı bir nameyle Tebriz âlimlerine nazım türünde yönelttiği tasavvufî ve felsefî suallere cevap olmak üzere kaleme alınmıştır.

    Tasavvuf edebiyatının en büyük şaheserleri arasında yer alan ve birçok kişi tarafından tercüme ve şerh edilen bu eser, yazıldığı tarihten bu yana hakikat yolcularına kılavuzluk etmiştir. Ayrıca bu eser, tasavvuf ve felsefe ilmi üzerine araştırma yapan, bilim dünyasına yeni materyaller hazırlayan ilim adamlarının başvuru kaynaklarından biri olması açısından da önemlidir.

    Nuh Mehmet Hamurcu tarafından açıklama ve dipnotlarla günümüz Türkçesine aktarılan bu eserde, metnin aslını ve sadeleştirilmiş şekli birlikte verilmiştir. Özellikle tasavvufî düşünceyi ve bu düşüncenin muhteviyatını öğrenmek isteyenler açısından da ciddi bir kaynak olma niteliğindedir.

     

     

  • Kayıp Günlük – Hesaplaşma

    130,00

    Ahmet Demir – Kayıp Günlük – Hesaplaşma

  • Oğuzlar

    50,00

    Selçuk Silsüpür – Oğuzlar

  • Timur

    100,00

    H.Hami Özalan – Timur

  • TÜRK FIKRALARINDAN SEÇMELER

    72,00

    TÜRK FIKRALARINDAN SEÇMELER – Selçuk SİLSÜPÜR

    Bir öğretici metin türü olan fıkra bazı günlük olayları, herhangi bir konuyu ya da memleket meselelerini belli bir görüş açısından ele alarak işleyen, yorumlayan; daha çok gazete sütunları için yazılan kısa ve özlü yazı türünün genel adıdır.

    Latife, nükte de denilen güldürücü fıkralar genellikle sözlü anlatı geleneğinin ürünüdürler. Kısa, yoğun bir anlatı tekniğine dayanırlar. Halk arasında, diğer anonim halk edebiyatı nesir türlerinde olduğu gibi fıkranın da karşılığı hikâyedir. Kısacası kaynak şahıs adını verdiğimiz anlatıcının gözünden masal, efsane, halk hikâyesi ve fıkranın ortak karşılığı, hikâyedir, hekât’tır.

    Millî edebiyat döneminde ise günlük sosyal konuların yanında bir kişiyi ya da edebî bir konuyu tartışan fıkralar da yazılmıştır. Günümüzde ise gazete fıkracılığının iyice geliştiği, kendi içinde türlere ayrıldığı görülmektedir. Güncel siyasal olayların konu alındığı fıkraların yanı sıra dış politika, ekonomi, sanat-edebiyat gibi belirli alanlarda da fıkra köşeleri açılmakta, kimi fıkra yazarları söyleşi deneme türlerine kayabilmektedirler.

    Edebiyatımızda fıkra tipleri olarak da Nasrettin Hoca, Bektaşi, Karadeniz, Terekeme, Tahtacı, Yörük vb. sayılabilir.

    “Türk Fıkralarından Seçmeler” adlı bu eserimizde Türk edebiyatından en güzel fıkraları seçip birbirleriyle harmanlayarak sizler ile buluşturduk. Bu eserimizin de başta öğrenciler ve gençler olmak üzere tüm okuyucularımız tarafından bolca okunması ve sahip çıkılması dileklerimle…

  • TÜRKLERİN ATASI YAFES’İN RÜYASI

    180,00

    YAFES’İN RÜYASI – Selçuk SİLSÜPÜR

    Yafes, Hz. Nuh ile Emzare Hatun’un Sam ve Ham’dan sonra doğan üçüncü oğullarıydı. Yafes, gördüğü rüyayı babası Hz. Nuh’a anlatır:

    “Babacığım, rüyamda gök tüylü, gök yeleli, büyük bir erkek kurt çıkıp bana yol gösteriyordu. Bu kurt beni ulu ağaçların ve ırmakların aktığı bir yere getirip kayboldu. Karım Rayneh’in koynunda bir ay doğdu ve benim koynuma girdi. Sonra da göğsümde devasa bir Çınar ağacı bitti. Öylesine büyük bir ağaçtı ki dalları gökleri, kökleri tüm dünyaya sardı. Gölgesi bütün yeryüzünü tuttu. Bütün insanlar, o Çınar ağacının gölgesinde toplandılar. Ulu dağlara ve dağların eteğinden çıkan coşkun sulara hep o ağaç gölge etti. “

    Hz. Nuh, “Bir oğlun doğacak ve ben adını ‘Türk’ koyacağım. Cenabı Allah, onun neslinden cihan devletleri kuracak hükümdarlar ve komutanlar çıkaracak,” diyerek oğlu Yafes’i kutladı.

    Kaşgarlı Mahmud, “Divan-u-Lügat-it Türk” adlı eserinde bu kutsamayı şöyle anlatır:

    “Tanrı’nın devlet güneşini Türk burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların yurtları üzerinde göklerin bütün feleklerini döndürmüş olduğunu gördüm. Tanrı onlara ‘Türk’ adını verdi ve onları yeryüzüne ilbay kıldı.”

  • Uluğ Türkistan’dan Anadolu’ya Serisi

    365,00

    Selçuk Silsüpür Kitapları

  • Uluğ Türkistan’dan Anadolu’ya Türk Efsaneleri

    100,00

    Selçuk Silsüpür – Uluğ Türkistan’dan Anadolu’ya – Türk Efsaneleri

  • Uluğ Türkistan’dan Anadolu’ya Türk Efsaneleri – 2

    100,00

    Uluğ Türkistan’dan Anadolu’ya Türk Efsaneleri – 2